Mutluluğa "Layık" mıyız?

-

Mutluluğa Layık olduğunu bilmen ,kendi değerini bilmen çok önemli bu hayatta. Anlıyorum. Gerçekten çok zor olabilir şuan durumlar. Şu ana kadar hayatındaki çok fazla şey tepetaklak gitmiş olabilir. İnsanlar senin değerini görememiş olabilir ama bu senin güzel bir hayata layık olmadığın anlamına gelmez.   

Değersiz hissettiğim çok fazla an oldu.Sayısız defa kendi değerimi sorguladım. Bütün biten ilişkilerimin sonunda, Bütün başarısızlıklarımın sonunda, Bütün kötü geçen olayların sonunda sorguladım.Acaba benim hak ettiğim bu mu? Güzel şeylere layık değil miyim ben? Belki de yeterince iyi değilimdir hiçbir şey için? Diye düşünmeden edemediğim sayısız geceler oldu.   

Kendimi iyileştirmem için gereken zaman sonsuzluğa yakın sürdü. Ben aşka layığım, ben güzel bir hayata layığım demek için uzun düşünme süreçlerinden geçmem gerekti. Bunlara inanmadığım zamanlarda öyle davranışlarda bulundum ki . Yalan söyledim , ikiyüzlülük yaptım. Çok uzun bir süre iyilik yapmadım kimseye. Kanıtlıyordum kendime işte layık olmadığımı iyi şeylere. Peki bu beni nereye götürdü? Depresyon çukurunun çok daha derinlerine o suçluluk duygusunun en diplerine… 


Daha sonra her şey için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımda, elimden gelen en iyi insan olmaya çalıştığımda, o suçluluk duygusunu hissetmemeye başladım kafamı yastığa daha rahat koymaya başladım. Zihnimiz çok güçlü bir araç, kendimizi yok etmek için de kullanabiliriz yeniden inşa etmek için de. Yok etme kısımını yeterince kullandıktan sonra bir çıkış yolu olmadığını çok düşünmüştüm ama var. O çıkış yolu var.  

En sonunda diplerde yaşarken farkına vardım ki ben geçmişim değilim. Geçmişimde yapmış olduğum şeyler hiç değilim. Kendi toksik yanlarımı saptayabilirim ve onları zihnimin yapıcı gücünü kullanarak iyileştirebilirim.Değişebilirim.İnsan değişmek ve sürekli gelişmek için yaratılmış.
  

Kendini iyi ve mutlu bir hayata layık görmeyenlere; Layıksın. Gerçekten. Ve öyle davranmaya başlamanın da zamanı geldi çünkü kendini yok etmeye zarar vermeye yönelik davranışların sana hiçbir yararı yok.Değişmek mümkün. Aslında değiştirdiğimiz şey özümüz değil , neyi nasıl yaptığımız.Kendinden nefret etmene gerek yok değişiklik yapmak için.Güzel şeyleri hak ediyorsun ve iyi bir hayatı istemeyi hak ediyorsun.Elinden geleni yap. Seni ilk başta rahatsız edebilecek değişiklikleri yap.Başlangıçta zor olabilir ama uzun vadede işe yarayacaktır. İyileşmek için şeyler yap. Risk al. Sana huzur ve neşe getiren şeyleri yap.Bunlar büyük farklılıklar yaratabiliyor.

Süreç kendini sevmekle başlıyor. Özsevgi, öznefretin ilacıdır. Artık Biliyorum ben layığım güzel bir hayata. Her zaman öyleydim. Her zaman olacağım. Sen de öyle


Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden kitap okumamalıyız?

-
Resim
  1-Zaman Kaybı Dışarı çıkıp gezip tozmak, akdeniz turu yapmak varken neden 1000 sayfalık karamazov kardeşleri okumakla uğraşalım ki hem çok gezen daha çok bilir her şeyi. Ayrıca diyelim ki hukuk okuyorsunuz size o kadar tuğla gibi kitaplar ezberletildi yıllarca şimdi ne bu gerçek bile olmayan kurgu kitapları okuyup saçma şeylerle mi uğraşacaksınız boş verin. 2-Kimlik Kaybı Kitap okursanız hep başkalarının fikirlerine maruz kalacaksınız. Okuduğunuz kitap hayatınız haline gelecek oradaki inançlara ve duygulara da kapılacaksınız. Hele ki eğer herkesin okuduğu kitapları okursanız herkesin düşündüğü şeyleri düşüneceksiniz. Gelin kitap okumayın fikirleriniz orijinal kalsın. 3-Yanlış Beklentiler Fantastik eserler okuya okuya bir gün evinize Hogwarts’tan mektup geleceğini ve hayatınızın kurtulacağını sanıyorsanız beklemeye devam edin. Siz yerinizden kalkıp da hayatınızdaki sorunlar için bir çözüm üretmeye çalışmadıkça oturup oturup yalnızca kitap okumaya devam ettikçe hiçbir mucize
Devamı

Hayallerimize Giden Yoldaki Yalnızlığımız

-
Resim
Yakın arkadaşlarımıza veya ailemize hayallerimizi, isteklerimizi, arzularımızı söyleyince işler sanki biraz daha zorlaşıyormuş gibi oluyor. Bir yandan bu hayalleri dile getirmek kendimize koyduğumuz hedeflere bağlılığımızın ve kendini adanmışlığın işareti gibi olurken diğer yandan da kendimizi negatif eleştiriye ve onlardan beklediğimiz desteğin eksikliğine yol açıyor. Onların reaksiyonu hiçbir zaman beklediğimiz gibi olmuyor. Ya etkilenmemiş oluyorlar ve bizim hevesimizi kaçırıyorlar ya da fazla aşırı pozitif ve gerçekdışı cevaplar verip yaşamamız gereken zorlu zamanları küçümsememize sebep oluyorlar.    Peki böylesi bir durumda hayallerimizi ve arzularımızı etrafımızdaki insanlara açmak ne kadar riske değer? Hayatımızı değiştirebilecek olaylardan geçtiğimizi veya hayatımızı belli hayaller üzerine değiştirmek istediğimizi söylemeli miyiz? Hedeflerimize giden yolda yakınlarımız bizi gerçekten de yalnız değilmişiz gibi hissettirecekler mi? Yalnız geceler olacak. Bu hayalleri
Devamı

Kemalist Manifesto

-
Resim
   Bana uzun bir süre boyunca yalan söylendiğini anladığımda öylesine kalbim kırılmış öylesine aptal yerine koyulmuş hissediyorum ki. Bir de kendimi suçluyorum bunların olmasına nasıl izin verdim diye. Nasıl bu kadar güvendim diye...   Halbuki suçlu ben değilim ki. İyi bir insan olduğum için insanlara güven verdiğim için ve onlara güvendiğim için, inandığım için neden ben hatalı olayım? Son dakikaya kadar masumu oynayan insanlar kanıtlara rağmen nasıl halen yalanlarını sürdürmeye çalışıyorlar? Benim onca çabama iyi niyetime rağmen bunları yapanlar nasıl gece kafalarını yastıklarına rahatça koyabiliyorlar? Çok şüpheci birisin berkay, sen de kimseye güvenmiyorsun berkay. Hadi ordan diğer insanlar arkamdan sürekli iş cevirirken, bir şeyleri saklarken, ben zor güvenen birisi olmakta haklı değil miyim?   Ama tüm bu ihanetlere tüm bu bana yapılanlara rağmen sizin kazanmanıza izin vermeyeceğim.Her şeye rağmen insanlara, aşka, arkadaşlıklara küsmeyeceğim. Hayır ben yine seveceğim,ben yine aşık
Devamı